Çok yakın bir zaman önce ekonomi reformları toplantısında, Cumhurbaşkanı tarafından bireysel emeklilik sistemindeki gelişmelere dair ipuçları bizlerle paylaşıldı. Bunlardan birisi de 18 yaş altı kişilerin bireysel emeklilik sözleşmesi yaptırabileceği yeni bir düzenleme. Ülke nüfusunun %25’i 18 yaş altında ve bu gerçekten büyük bir potansiyel. Bireysel emeklilik şirketleri tarafından, yeni bir müşteri potansiyeli oluşması sevinçle karşılandı. Bu konuyu artıları ve eksileriyle birlikte inceleyelim.
18 yaş altı sınırı nedir?
Bildiğiniz üzere bireysel emeklilik sisteminde katılımcı olabilmek için 18 yaşını doldurmuş olma şartı aranıyordu ve bunun tek istisnası otomatik katılım sisteminde yer alan 18 yaş altı çalışanlardı. 18 yaş altı olmalarına rağmen çalıştıkları için otomatik katılım sistemine dahil olabiliyorlardı. Ancak uygulamada yaşanan bir takım soru işaretleri, şirketlerin bu durumu yönetmelerini zorlaştırıyordu. Örneğin sisteme giriş yaparken 18 yaş altı otomatik olarak girebilirken caymak ya da erken çıkış yapmak istediklerinde fiil ehliyetlerine sahip olmadıkları için kendi istekleriyle çıkamıyor, veli onayı aranması gibi durumlar oluşabiliyordu.
Bu tür uygulamalarda yaşanan zorluklar şirketlerin kafasını kurcalarken, 18 yaş altı bireysel emeklilik sistemi için bir ışık yandı ve bireysel emeklilik şirketleri bunu sevinçle karşıladı.
Katılımcılar açısından durum nedir?
Katılımcı açısından değerlendirdiğimizde, eskinden beri 18 yaş altı çocuklar için birikim yapma fikri vardı ve uygulanıyordu. Biliyorsunuz birçok bankanın oluşturduğu biriktiren hesaplar çocukların geleceğine yönelik yatırım yapma imkanı veriyor. Benzer şekilde eğitim sigortaları, belirli risklere karşı çocukların gelecekteki eğitim masraflarını karşılamaya yönelik güvence sağlıyordu.
Çocuk kavramı hassas olduğumuz bir konu ve potansiyel müşteriler üzerinde hem güçlü bir satış argümanı, hem de duygusal anlamda önemli bir ikna aracı. Birçoğumuzun çocuklarımıza karşı zaafımız var ve onların gelecekleri için bir şeyler yapmak istiyoruz. Bu perspektiften baktığımızda Bireysel Emeklilik Sistemi’nin de bu konuya odaklanması çok doğru bir hamle oldu.
Bireysel Emeklilik sözleşmelerinin satışında, daha önceden de çocuk argümanı kullanılıyordu. Yani sözleşmeler çocuklara (niyetle) yapılıyordu, ancak sözleşme üstünde katılımcı olarak ebeveynler sözleşmenin sahibi oluyorlardı. Yani sözleşmenin sözde sahibi çocuklarken, asıl sahibi ise ebeveynlerdi. Şimdi yapılması planlanan yeni düzenlemeler ile sözleşmenin resmi sahipleri de 18 yaş altı çocuklar olabilecek gibi görünüyor. Böylece hem ebeveynler adına çocuklara kendi adını taşıyan bir hediye verebilme şansı doğuyor, hem de BES (Bireysel Emeklilik Sistemi), çocuklarımızın birikim yapma konusunda daha çok motivasyonlarını artırabilecek bir araç haline geliyor.
Avantajları
Çocukları için birikim yapmak isteyen ve bunun için çocuğuna niyetlenerek kendi adına bireysel emeklilik sözleşmesi yapan katılımcılar için bir dezavantajı, devlet katkısı açısından oluşuyordu. Bir takvim yılı içinde alınabilecek maksimum devlet katkısı limiti, o yılki brüt asgari ücretin yıllık tutarının %25’i kadar. Yani devlet katkısının katılımcı başına bir üst limiti bulunuyor. 18 yaş altı çocuklara niyetle yapılan bireysel emeklilik sözleşmelerinde de resmi katılımcı genellikle anne ya da baba olduğu için, aslında başkası için yapılan bir sözleşme, kişinin kendi limitinden yiyor ve katılımcının potansiyel devlet katkısı kazancından mahrum edebiliyordu. Özetle çocuklara yapılan bireysel emeklilik sözleşmeleri de ebeveynlerin devlet katkısı limitinizden yiyordu.
Bu durum, özellikle çok sözleşmesi olan veya ödemesi yüksek olan katılımcılarda bir sorun olabiliyor. Daha fazla ödeme yapma potansiyeli olan katılımcılar için, devlet katkısı limitinin dolması, sistemin çekiciliğini düşürüyor. Diğer bir deyişle, sistem açısından çok başarılı ve beğenilen bir teşvik olan devlet katkısı, limiti sebebiyle, yüksek tutarlar ödemek isteyen kişiler açısından sisteme daha fazla ödeme yapmasını önleyen bir engel halini alıyor. 18 yaş altı için bireysel emeklilik sistemi alt düzenlemelerinde bu sorunun da düzelmesini umuyor, ve daha yüksek ödemeler yapmak isteyen katılımcılar için bir kapı açılmasını bekliyoruz.
Diğer taraftan, bireysel emeklilik sisteminde yer alan emekli olma şartlarından birisi olan 56 yaşı doldurma şartı, 18 yaş altı katılımcı profili için büyük bir engel. Mevcut durumda dahi gönüllü bireysel emeklilik sistemine ilgi gösteren katılımcıların %73.08’i 35 yaş üstünde. 56 yaşını kendisine daha yakın gören katılımcı profili, bireysel emeklilik sistemine girme konusunda daha istekli. 16 yaşındaki bir çocuğun 56 yaşına yaklaşık 40 yıl olduğunu düşünürsek, 40 yıllık bir yatırım birçok kişi açısından uzun bir yolculuk ve bu uzun yolculuk göz korkutabiliyor. Hatta mevcut rakamlar bunu destekliyor. Mevcut sistemde sözleşmelerin sadece %2’si 15 yılın üzerini görebilmiş. Bu açıdan 18 yaş altını bireysel emeklilik sistemine dahil edebilmek için ekstra bir teşvik verilmesi beklenebilir. Bunun da halihazırda çok beğenilen devlet katkısı uygulaması ile yapılabileceğini düşünüyorum. %25 olan devlet katkısı oranı, 18 yaş altı katılımcılar için farklılaştırılabilir, %30-35 ya da belki daha yüksek seviyelere çekilebilir. Sektörün beklentisi de bu yönde.
Özet
Bireysel Emeklilik şirketleri tarafından dört gözle beklenen 18 yaş altına bes uygulaması hem toplam fon büyüklüklerinin artması, hem de şirketlere yeni potansiyel müşteriler katması açısından oldukça önemli. Oluşabilecek dezavantajları doğru yönetebilmek adına devlet katkısı konusunda yapılacak birtakım güncellemeler, bu potansiyel müşteri kitlesinin bireysel emeklilik sistemine bomba gibi düşmesinin yolunu açacaktır. Mevzuat düzenlemelerini heyecanla bekliyoruz.
Görüşmek üzere.
Can Demirağ