İçeriğe geç

Hayat güzeldir, eğer sen yaşamayı bilirsen

Hayat güzeldir, eğer sen yaşamayı bilirsen. Ben biliyorsam eğer, sen de bilebilirsin..


Bilmiyorsan, öğrenmelisin.

Her bir kuşun kanat çırpışındaki mucizeyi. Güneşli havalarda çocukların sokakta oynarken çıkardığı gürültüdeki neşeyi duyabilmeyi. Hayatın zorluklarla güzelleştiğini. Sorunsuz bir hayatla karşılaştığında aslında sıradanlaşacağını. İstediğini sandıklarına sahip olmayı değil peşinden koşturmaktan daha büyük haz aldığımızı. 

Biliyorsan, yapmalısın.

Bilmenin yeterli olmadığını gör artık. Şansını denemelisin. Aslında uzak sandığımız bir çok şeye belki bir adımdan daha bile yakınız. Aslında o güzelliklere daha çok hakedenler değil, o adımı atmayı bilenler ulaşıyor. Sen de yap. Sen de adımı at. Etrafındaki insanları görüp “şuna bak, ne kadar da mutlular” diyene kadar sen de yürümek için çaba sarfet o yolda. O insanlar, mutluluğu senden daha çok hak ettikleri için değil, senden daha önce hareket ettikleri için mutlular. Sen neden bekliyorsun. Ataletini yen ve yola çık artık. Durarak elde edebileceğin tek bir şey bile yok. Huzur bile, dinginlik bile hareket etmekte saklı.

Yapmıyorsan, susmalısın.

Şikayet etme ve sus. Hareket etmiyorsan, hareket etmemeyi seçen sensin. Ne dışından ne de içinden konuş. Seni duymak istemiyorum. Senin içindeki mutsuzluğu gözlerinde görmek istemiyorum. Tek hücreli olanlar dahil, hiç bir hayat parçası, hiç bir yaşam enerjisi bu kadar çaresiz değil. Sen de değilsin, çaresiz olmayı seçen sensin. Çaresizliği kafanda yaratan sensin. Kimseye ve hiç bir şeye suç atma, şans da dahil. Çünkü şansını yaratan da sensin.

Susuyorsan, mahkumsun.

Özgür dünyada hapis bir mahkumsun sen. Komiser de sensin, gardiyan da sensin. Sıkıştığın hücrenin dört  bir duvarı da sensin. Hapishane de sensin.

Müjdem var sana! 

Bir müjdem var sana. Herşey sensin. Hapisten kaçmak için yorulmana, tünel kazmana, zorlanmana filan da gerek yok. Sadece beyninin o karanlık köşelerindeki zincirleri kır yeter. Aş biraz kendini. Kendin için bir şeyler yap. Çek o gardiyanları komiserleri kenara. Yık o rutubetli duvarları ve hapishanenin kokuşmuş koğuşlarını.

Gör güzelliği…

İşte güneş, işte yeşillik, işte doğa, işte insanlar…

İşte Özgürlük..

Haydi sen de gel, burada hayat çok güzel. Ve biz yaşamayı biliyoruz artık…

 

Can Demirağ