İçeriğe geç

İstemezsen Alamazsın, Sormazsan Bilemezsin

Elinizdeki bir şans kuponuna büyük ikramiyenin çıkması, milyonda milyarda ya da on milyarda bir oranında olasılık olabilir. Ama eğer bu oran gözünüzü korkuttuğu için hiç kupon doldurmaz, bilet almazsanız, bu şansa da sahip olamazsınız.

Unutmayın, hayatta bir şeye ulaşmanın ilk kuralı, o yöne doğru adım atmaktır. Adım atmıyorsanız hedefinizin size ulaşmasını bekleyemezsiniz. Bazı şeyleri gözümüzde gereğinden fazla büyüttüğümüz için sahip olabileceğimiz şansları da kaybediyoruz.

Hiç duymadınız mı aslında birbirlerinden deli gibi hoşlanan iki kişinin her ikisinin birden ‘o bana bakmaz’ dediği için birbirlerine açılamayıp, karşılıklı(?) olarak platonik aşk beslediklerini? Ya da istediği bir pozisyonu yöneticisine söyleyemediği için departman arkadaşına kaptıranları?

Biraz da kendinizi düşünün. “…. böyledir” diye kendi kendimize yaptığımız tahminler yüzünden ters köşeye yatmadınız mı hiç? Bilmediğimiz konularda tahminlerde bulunmak, önyargılarımız, düz mantık düşünce yapılarımız değil mi bize hata yaptıran?

Sorun… İsteyin… Şansınızı deneyin…

Okulun en popüler kızı senden mi hoşlanacak? Neden olmasın? Sormazsan bunu asla öğrenemeyeceksin. Ama sorarsan bir şansın var. Sormazsan o şansın bile yok.

Durup dururken maaşına zam mı yapacaklar? Neden yapsınlar? Senin zam istediğini biliyorlar mı ki? Söyle, iste… İstemezsen alamazsın. İstersen en azından isteğinin farkına varacaklar. İstemezsen zaten bir şansın yok.

İsteyip de isteğin reddedildiğinde kaybetmiş mi görüyorsun kendini? Zaten sana ait olmayan bir şeyi sana vermediklerinde, bu gerçekten bir kayıp mıdır? Hayır, zaten hiç senin olmamış ki..

Asıl kayıp istemediğin zaman gösteriyor kendisini. Neyi kaybediyorsun biliyor musun? İstediğin şeyi alabilme şansını…

Hiç kimseye şanssızım diye söylenmeyin. Şansımızı kendimiz yaratırız, arttırır ya da azaltırız. Şans kuponu alacağımız para ile sigara alırsak, kanser olma şansımızı arttırıp zengin olma şansımızı düşürmüş oluruz. Hiç düşündünüz mü bilmiyorum, diğer taraftan bir kupon yerine iki kupon oynadığınızda kazanma şansınızı iki katına çıkartmış oluyorsunuz. Şansımızı kendimiz yaratıyoruz, gerçekten de.

Karşınızdaki kişinin ne tepki vereceği ile ilgili günlerinizi harcayacağınıza, buna vakit kaybedeceğinize, sorun gitsin. Büyük ikramiye bana vurur mu diye günlerce düşüneceğinize alın bir bilet gitsin. Bu sene zam alacak mıyım diye düşüneceğinize sorun gitsin. Hem kafanızı boşa meşgul etmeyin, hem de bir an önce sonuca ulaşın.

İnanın bana, sormaya ve istemeye başladıktan sonra, bunun ne kadar büyük bir güç olduğunun farkına varacaksınız. Hiç ummadığınız zamanlarda, “hayır”ları beklerken öyle güzel söyle huzur verici “evet”lerle karşılaşacaksınız ki… Şaşıracaksınız.

Şimdi ben de sizden istiyorum, bakalım kaçınız yapacak.

“Bu yazıyı tanıdıklarınızla paylaşır mısınız?”

Can Demirağ

 

Etiketler: